Zaman Kırıntıları
ZAMAN KIRINTILARI
Biz, zaman kırıntıları,
Zaman sinekleri,
Tozlu camlarında günlerin sessiz kanat çırpanlar
Ve lüzumsuz görenler artık
Sayfa 73 - Dergah YayınlarıKitabı okuyor
Newton hareketle ilgili üç yasayı ortaya atıncaya kadar yani 17. yüzyılın sonlarına kadar Avrupa'daki gezegenlerin melekler tarafından itilerek hareket ettiğine inanılıyordu. Yıldızların hareketlerine getirilen yeni açıklamalar bazı hesaplarla da doğrulanınca bu inanıştan vazgeçildi. Ama bu kadarla da yetinmedi Avrupalı kafa. Madem ki gezegenleri melekler iterek harekete geçirmiyorlardı, o zaman meleklerin olmadığını düşündü :) Bu tuhaflığı Avrupalı hep yaşamıştır. Bir yanlışı ancak başka bir yanlış adına terketmek onun bir geleneği :)
Sayfa 26Kitabı okudu
Önemli olan her hangi bir zamanda yaşanan bir şeyin varlığınızın bütünsel düzeninde veya yapısında nereye oturduğunu görebilmektir. Yaşama varoluşsal açıdan bakanlar, hepsini bir saçmalık olarak görenler, Victor Frankl'ın deneylerinin de gösterdiği gibi, insanoğlunun sağlığına ve canlılığına zarar verirler. İnsanın sağlıklı olabilmek için en fazla gereksinim duyduğu şey anlam duygusudur. Anlamlılık, yaşamınızda olanlar için bir başvuru çerçevesi oluşturan, birbirlerine peşpeşe bağlı, bir dizi aşamalardan geçmek olarak tanımlanmıştır. İnsana yaşamının anlamlı olduğunu göstermek astrolojinin yapabileceği en önemli şeydir....
Diyebiliriz ki anlaşma her zaman sessizdir. Gerçek sözler, söylenmemiş sözlerdir. Ruhumuzda yer tutan değerlere hangi ismi verirsek verelim o isim sahip olduğumuz değerlerin yerini tutamayacaktır. Bu yüzden çok şey anlatmak istesek bile “Sana söyleyeceğim bir şey yok!” diyebiliriz. Çünkü ruhta karşılığı olmayan sözler yerini bulmaz.
Dünyaya bakmayı aşıp, dünyayı görme noktasına ulaştığımızda neye talip olmamız gerektiğini de anlarız. Bakmakla yetinmenin gerçek ilerlemeye yani içteki aydınlanmaya engel teşkil ettiğini bir kavrayabilsek!
Bakmakla yetinmenin gerçek ilerlemeye yani içteki aydınlanmaya engel teşkil ettiğini bir kavrayabilsek!
Ölümü bile paylaşmaya yatkın olan insanoğlu, bir yanlışı haydi haydi paylaşır.
“Diyebiliriz ki anlaşma her zaman “sessiz”dir. Gerçek sözler, söylenmemiş sözlerdir.”
Her insanın çok gizli bir yerlerinden akan dürüstlük, adalet, hakkaniyet duyguları, güzellik sevgisi, ahenk ihtiyacı, hilkatin dinanizmi ile canlanma coşkunluğu İslâm Peygamberi'nin verdiği her örnekte yeniden canlanıyor, insanın varlığını bütünüyle kaplıyor ve sanki insandan insana ulaşan bir ahlâk tınısı açığa çıkıyor.
Sayfa 21 - Epub
